|
Orhan Kural'dan Fas Gezisi |
Ä°stanbul'dan Kazablanka'ya gidecek uçaÄŸa biner binmez "As Time Goes By"ı mırıldanmaya baÅŸlamıştım biÂle. Ne de olsa benim için Kazablanka demek, her ÅŸeyÂden önce Humphrey Bogart ile Ingrid Bergman'ın oyÂnadığı 1942 yapımı o unutulmaz film demekti. Ä°lk kez kaç yılında izÂlemiÅŸtim, ÅŸimdi tam hatırlamıyorum; ama, kaç kez izleÂdiysem, hep o ilk gördüğümde duyduÄŸum heyecanı yaÂÅŸadım nedense. Belki de filmin bu unutulmaz ÅŸarkısının büyüsüydü beni alıp alıp götüren... Sigara ile tütsülenmiÅŸ bir bar. Ä°hanet, kalpaklık, gizem…
Ä°ki Dirhem Bir Çekirdek: Fas
Ä°stanbul'dan Kazablanka'ya gidecek uçaÄŸa biner binmez "As Time Goes By"ı mırıldanmaya baÅŸlamıştım bile. Ne de olsa benim için Kazablanka demek, her ÅŸeyden önce Humphrey Bogart ile Ingrid Bergman'ın oynadığı 1942 yapımı o unutulmaz film demekti. Ä°lk kez kaç yılında izlemiÅŸtim, ÅŸimdi tam hatırlamıyorum; ama, kaç kez izlediysem, hep o ilk gördüÄŸümde duyduÄŸum heyecanı yaÅŸadım nedense. Belki de filmin bu unutulmaz ÅŸarkısının büyüsüydü beni alıp alıp götüren... Sigara ile tütsülenmiÅŸ bir bar. Ä°hanet, kalpaklık, gizem… Kazablanka'ya indiÄŸimde kendimi Çek direniÅŸ örgüt liderini oynayan Humphrey Bogart gibi hissetmedim de, filmde çalıştırdığı Rick'in Barı'nı görmek, orada oturup bir kadeh bir ÅŸey içmek geçti içimden doÄŸrusu. Hani bazı anlar vardır; o anlarda dilediÄŸiniz ÅŸey mutlaka gerçekleÅŸir ya, benimki de öyle bir dilek olacak ki, bavullarımızla The Hyatt Regency Hotel'in kapısından girer girmez üzerinde "Rick's Bar" yazılı bir tabela iliÅŸti gözüme. Evet! Rick'in Barı'ydı burası, hem de dekoruyla tastamam aynı bar. Daha büyük bir sürprizi bara gittiÄŸimde yaÅŸadım. Tıpkı filmdekine benziyordu içerisi. Üstelik piyano, filmdeki gibi dekoru tamamlıyordu. Piyanonun başında oturan piyanist zenci deÄŸildi ve bu nedenle sözlerini gayet iyi hatırladığım "Tekrar çal Sam!" diyemedim piyaniste; ama, o zaten baÅŸlamıştı çalmaya. Bir yandan ÅŸarkıyı seslendiriyordu. Hadi hangi ÅŸarkı olduÄŸunu da yazalım: "Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar, yeryüzünde sizin kadar yalnızım!" Yanlış okumadınız, Türkçe ÅŸarkı söylüyordu piyanist. Sürprizin böylesi herkese nasip olmaz sanırım. Daha sonra öÄŸrendim ki, ailesi Türkiye'den göçmüÅŸ bir Lübnanlıymış. Fas'ın Çekici Gizemi Osmanlıların Kuzey Afrika'da sınırlarına katamadığı tek ülke olan, kendini “Afrika’daki Avrupa” olarak niteleyip Avrupa BirliÄŸi’ne de baÅŸvuran Fas'ın asıl yerlileri Berberiler, bugün toplam nüfusun % 65'ini oluÅŸturuyor. Ama her dilden, her dinden, her kültürden insana rastlıyorsunuz. Çekici bir gizemi olduÄŸu doÄŸru bence. Zaten birçok Batılı yazara çekici gelmiÅŸ olacak ki, ülkemizde de kitaplarıyla tanıdığımız pek çok imza, özellikle 1940'lardan sonra buralara konuk olmuÅŸ. Hatta Paul Bowles ve eÅŸi Jane Bowles gibi buraya yerleÅŸenler bile var. Hatırlayacaksınız, Bowles'in romanı "Çölde Çay" adıyla Türk okuruna sunulmuÅŸtu. Aynı dönemde filmi de oynamıştı sinemalar da. Fas'la ilgili en ilginç sözü ise bence ünlü yazar Truman Capote söylemiÅŸ 1950'lerde: "Buraya gelmeden önce üç ÅŸey yapmalısınız: Birincisi, tifo aşısı olun; ikincisi, banka hesabınızdan bütün paranızı çekip yanınıza alın; üçüncüsü, bütün arkadaÅŸlarınıza veda edin. Tanrı bilir ya, belki bir daha onları göremezsiniz. Çünkü burası insanı içine büyük bir keyifle çeken bir kuyuya benziyor". Capote'nin adını vermiÅŸken, birkaç isim sıralamanın tam sırası galiba: Tennessee Williams, Charlie Chaplin, Greta Garbo, Cecil Beaton, Jack Kerouac, William Burroughs, Maria Callas, Fas'a konuk olanlar arasında. Brezilyalı yazar Paulo Coelho, ünlü romanı “Simyacı”da, çoban Santiago’nun gözü ile anlatır bir dönemin Magrip’ini. Onun dar ve bükülen sokaklarını, peçeli kadınlarını, evlerin damlarında içilen nane çaylarını, büyücü dükkânlarını… Ä°ÅŸte Magrip, bugünün Fas’ı… Akdeniz ve Atlantik Okyanusu'na kıyısı olan Fas'ta zenginlikle fakirlik iç içe ama her ikisi gözle görülür boyutta. Bir yanda uyuÅŸturucu, fuhuÅŸ ve sefalet almış başını giderken, bir yanda refah ve lüks yaÅŸanıyor. Öte yandan sahilden uzaklaÅŸtıkça tutuculuk ve ilkellik, insanların davranışlarıyla ve giysileriyle iyice belirginleÅŸiyor. Oysa büyük kentler de kadınlar genellikle daha modern giysiler içindeler. Tabiî Cellabe adı verilen ve çarpıcı renklerden oluÅŸan uzun elbiseleri de sık sık görüyorsunuz kadınların üzerinde. Fas'taki çok yıllar önceki bir tren gezimi hiç; ama, hiç unutamıyorum. Kompartımanda yalnız idim. Sabahın erken saatlerinde yan kompartımanda bulunan ve trende önceden tanışmış olduÄŸum bir çiftten erkek olan kapıyı çalıp içeri girdi. Elinde uzunca bir tornavida vardı. KorkmuÅŸtum! Yukarıya tırmandı; tam bağıracaktım ki tavandaki çelik plakayı tutan vidaları sökmeye baÅŸladı. Gizli bir bölmeden yüzlerce paket pil çıktı. ÅžaÅŸkınlıkla seyrediyordum. Hanımı da elinde bir çuvalla geldi ve pilleri bu çuvala doldurdular. Bana da nazikçe teÅŸekkür edip hızla dışarı çıktılar. Kısa Kısa Fas • Gerçi Osmanlı Fas’ı topraklarına katmadı ama Åžeyh Muhammed, amcası ile taht kavgasına baÅŸlayınca Ä°stanbul’a geldi ve saraydan yardım istedi. Cezayir’den yollanan Osmanlı askerleri Fas’taki amca Ahmed’i devirdi, kellesi Ä°stanbul’a gönderildi. Ama tahtına kavuÅŸan Åžeyh Muhammed söz verdiÄŸi 13 limanı Osmanlıya açmadı. • Fas’ta “halalar” çok önemlidir. Nede olsa babanın kız kardeÅŸidir. Bu ülkede halalar günü kutlamaları 21 gün sürer. • Tüm dünya Fas’ı “Maroc” olarak tanırken biz “Fes” kentinden esinlenerek “Fas” demiÅŸiz. • Sadece Fas’ta Meknes üzümünden elde edilen bir ÅŸarap türü var: gri ÅŸarap. • Tüm Fas tatlılarından muhakkak badem veya yağı kullanılır ve bu coÄŸrafyada Argan aÄŸacından çok özel bir sabun üretilir. • Dünyanın en pahalı mantarı olan turuf, domuz avında kullanılan köpekler sayesinde bulunup toprak altından çıkartılır. • Çevresinde çok sayıda bitkiyi barındıran ve koruyan meÅŸe aÄŸaçlarının gövdesinden ÅŸiÅŸe mantarı elde edilir. • Sırtını Cibal-Ceyhu dağına dayamış. 35 kuleli ve 8 kapılı, zeytin ticareti ile zenginleÅŸen Roma kenti Volubilis; surları, dört mevsim mozaiÄŸi, bodur zeytinlikleri, dev bazilikası, hamamları, zafer takı, Jüpiter Tapınağı, su kanalları ile ilgi çekiyor. Meknes’e yakın olan Volubilis’in 4 kilometre ilerisinde kurucusunun ismini taşıyan kutsal kasaba Moulay Idriss yer almaktadır. • Fas’ın yerlisi Berberiler Mısır Firavunlarının torunları olmakla övünüyorlar. Yüzyıllardır Kuzey Afrika’da yaşıyorlar, Fenikeliler, Yunanlar, Romalılar ve Araplar kadar eski bir tarihe sahipler. Berberiler, Tamazight olarak isimlendirilen ayrı bir dile daha doÄŸrusu dillere sahipler. Alfabeleri de Arapçadan çok farklı, hatta daha eski. Eski Mısır yazılarını hatırlatıyor. Berberiler günümüzde kültürel olarak yok olma tehlikesi ile karşı karşıyalar. • Fas, sanatçıları ve sanatı ile övünür. Gerek motifleri, gerek renkleri ve gerekse çeÅŸitleri ile farklı bir zevkler yumağı sunar. Lambalar, aynalar, minik iÅŸli mücevher kutuları, taÅŸa oyulmuÅŸ biblolar, alovera ipinden yapılmış ÅŸallar, perdeler, ucu sivri terlikler, yaÄŸlı boya tabloları gibi. • Fas’a giriÅŸ yapan her yabancıya özel bir numara veriliyor. Pasaporta iÅŸlenen bu altı basamaklı sayıyı bir köÅŸeye not edin, çünkü otele giriÅŸ yaparken size verilen forma numaranızı yazmak zorundasınız. • KomÅŸu Cezayir, Fransızlara karşı yıllarca bağımsızlık için savaşırken Fransa 44 yıl kaldığı bu coÄŸrafyadan 1956 yılında adeta kaçtı. Çünkü Faslar hem ılımlı hem çok iyi bir diplomattır. Vermeden, sessizce almasını çok iyi becerirler. • Ramazan’da Fas’ta yaÅŸam farklıdır. Oruç zorunlu olup tutmayanlara üç ay hapis cezası uygulandığı için hayat Ramazan’da adeta duruyor. Birçok Faslı yıllık izne ayrılıyor. Lokantalar, kahveler kapanıyor ve Fas’ın tamamı sessizliÄŸe bürünüyor. Ramazan’ın bitiÅŸine, yani bayramın baÅŸlamasına, yeni ayın ÅŸekline göre son anda karar veriliyor. DiÄŸer yandan Maliki mezhebine baÄŸlı olan Faslı hanımlar gayet modern, başını örtenlerin sayısı çok az. • Fas’ta toplam bir milyon eÅŸek ile 250 bin at varmış. Sonra bu topraklarda birine “eÅŸek” demek çok ağır hakaret imiÅŸ. KeÅŸke hepimizi eÅŸek kadar yararlı olabilsek. Çocuklara tecavüz etmez, banka soymaz, esrar kullanmaz, savaÅŸ teknolojisi üretmez, kendisine layık görülen az bir otla yetinir, zincirlenir, dayak yer ve ha bire çalışır. Acaba eÅŸek bize benzemek ister mi, onu bilmem, onu lütfen ona sorun. • Türkiye’de 80 milyon zeytin aÄŸacı varken bu sayı Fas’ta 320 milyon. Genellikle organik Fas zeytinini Ä°spanya’ya satıyor. • Kazablanka’da dev Hasan Camii hariç bu ülkede camilere turistik ziyaret yasak, Müslümanlar ancak namaz saatlerinde girebiliyorlar. • Fas’ta belki de iklimin etkisi ile bir “rehavet” hâkim ve gelecek zaman genellikle “inÅŸallah” ile ÅŸekilleniyor. • Fas’ın en önemli iki gelir kaynağı gübre olarak tüketilen fosfat cevheri ile turizm iken en büyük sorunu ise genç nüfusta yaÅŸanan iÅŸsizlik. Ayrıca yurt dışındaki Faslılar da ülkelerinde önemli miktarda yatırım yapıyor. • Uzun yıllar yurtdışında çalışıp vatana yatırım yapmak üzere geri dönen Faslıları kral ÅŸahsen Tanca’da karşılıyor ve teÅŸekkür ediyor. • Fas’ta izinsiz sakın insan portreleri çekmeyin, tepki gösterebilirler. • Bu topraklarda önemli bir Musevi Toplumu vardı. Kraliçe Ä°sabel döneminde Ä°spanya’dan atılınca buraya yerleÅŸtiler. Bir kısmını da bilindiÄŸi üzere o dönemde Osmanlı kabul etti. Bu becerikli topluluk, Fas’ın sanat ve ekonomi hayatında önemli rol oynadı. Ancak Ä°srail devleti kurulunca büyük bir bölümü yeni vatana göç etti. Günümüzde Fas’ta kalan Musevilerin sayısının sadece 3 bin olduÄŸu söyleniyor. • Rooselvelt ile Churchill Kasablanka’da buluÅŸarak II. Dünya Savaşı’nın kaderini çizdiler. Almanya’yı bombardımana tutma ve teslim olmaya davet kararını iÅŸte bu beyaz ÅŸehirde aldılar. • Fas’ta kralın toplam 27 sarayı bulunmakta! DüÅŸünün tüm bu sarayları, personeli ve sabit masrafları ile devamlı hizmete hazır tutmak bütçeye ne kadar büyük bir külfet olmakta! • Ä°rmikten hazırlanan “kuskus” Fas’ın milli yemeÄŸidir. Kuskus balık veya etle piÅŸirilir. • Fas’ın diÄŸer önemli tabağı Taijin. Yani sebzeli yahni. Kuzu, tavuk, dana ve bazen balık güveçte ağır ateÅŸ altında piÅŸiriliyor ve içine çeÅŸitli baharat ve çeÅŸniler ekleniyor. • Ä°ster inanın, ister inanmayın Fas’ta Arap, Berberi ve Moritanya kökenli “Morlar”, yani üç farklı halk yaÅŸamını kardeÅŸçe sürdürür. • Aralarında hurmanın da bulunduÄŸu palmiyenin 280 çeÅŸidi bilinmekte. Bunlardan 20 adedine Fas’ta rastlamak mümkün. • Her Faslı kurban bayramında kendi eli ile bir kurban kesmek ister. Siz en iyisi her yerin kan gölü olduÄŸu bu dönemde Fas’ta bulunmayın. • Fas’ta kışın Atlas DaÄŸları’nda kar yaÄŸar, hatta ister inanın ister inanmayın zaman zaman yollardaki buzlanma nedeni ile ulaşım aksar. • Batı Sahra, eski adı ile Fransız Sahrası Atlas Okyanusu’nda 266 kilometrekarelik bir çöl. Ä°spanya 1884 yılında Sahra’da sömürge yönetimi kurup Ayyun’u baÅŸkent yapar. Daha sonra burada dünyanın en zengin fosil fosfat yatakları bulunur. Moritanya da bölgeyi sahiplenir. Ä°spanyol Polisario Harekâtı ise bir yandan bu bölgenin bağımsızlığı için çalışmaya baÅŸlar. Kral Hasan baÅŸta, 350 bin kiÅŸi 6 Kasım 1975 günü “yeÅŸil yürüyüÅŸ” adı altında Sahra’ya girip oturma grevi yapar. On iki gün boyunca kalkan 10 tren gönüllüleri bu eyleme taşır. YürüyüÅŸçülerin yanında 470 doktor, 230 cankurtaran yer alır. 1700 ton yiyecek, 23 bin ton su, 2590 ton yakacak dağıtılır. Batı Sahra bugün Fas’a baÄŸlı gibi görünse de bu sorun henüz kesin çözüme kavuÅŸmadı. • Fas ile Cezayir kara sınırı yıllardır kapalı. Fas, Cezayir’in Fas’taki monarÅŸi yönetimini yıkmak için büyük bir çaba içinde olduÄŸunu, hatta Kral II. Hasan’ın özel uçağına dört avcı uçağının saldırı düzenlenmesinde parmağı olduÄŸunu iddia ediyor. • Fas’ın uluslar arası üne kavuÅŸmuÅŸ en önemli ses sanatçısı Azize el Jellal’dir. En ünlü olduÄŸu dönemde BirleÅŸik Arap Emirlikleri’nde kendi isteÄŸi ile bir hareme kapanmıştır. • Fas’ta hem Arapça hem de Fransızca konuÅŸuluyor ama eÄŸitimli kesim Fransızcayı tercih ediyor. • Kral ve ailesi Fransız iÅŸgali yıllarında tam 3,5 yıl sürgünde kaldı, Faslılar her zaman krallarına sadık kalmıştır. Kral daima politikanın dışında kalmaya çalışır. Fas’ta 26 siyasi parti seçimlere katılmaktadır. • Fas’ta iki çeÅŸit taksi var. Ufakları (petit) sadece üç kiÅŸi alıyor ve genellikle Mercedes olan büyükleri (Grand) ise yedi kiÅŸi. Ama hemen ekleyeyim; lüks olan büyük araçların ücreti ufaklardan 4 kat daha pahalı. • GüneÅŸ ışınları yeryüzü ile buluÅŸmasının fotoÄŸraf karelerine uygunluÄŸu Fas’ı dünya sinemacılarının buluÅŸma noktası yaptı. Ortalama yılda 60 film bir çeÅŸit dünya açık hava stüdyosu olarak kabul edilen Fas’ta “motor” diyor. Örnek mi istiyorsunuz: Benhur, Arabistanlı Lawrence, Gladyator, Büyük Ä°skender, Çölde Çay, Kleopatra, Yıldız SavaÅŸları, Ä°ngiliz Hasta ve son olarak da Brad Pitt’li Babil filminin çekildiÄŸi Ald Ben Haddou Kasabası. Hani çocuklar tüfekle uzaktaki bir otobüse ateÅŸ ederler. • Ä°rfan, Kazablanka ile MarakeÅŸ arasında modern bir huzur kentidir. Fransız kolonisi döneminde kayak merkezi olarak kurulmuÅŸ. AÄŸaçlıklı geniÅŸ caddeleri, taÅŸ döÅŸemeli kaldırımları, göletleri, kahveleri, yorgun emeklileri ile sanki biraz Ä°sviçre, biraz Avusturya’dır. • Fas’ın çöllerinde bulunan çok sayıda su canlı fosilleri bu havzanın bir zamanlar göl olduÄŸunu gösteriyor. • Fas’ta turist taşıyan araçlar kesinlikle 60km/saat hızı aÅŸamıyor. Kaza olur ve turizm darbe yer diye korkuyorlar. Ama bu sürat sınırlandırılması sonucunda yolculuk uzuyor da uzuyor. • Arap dünyasının tek opera binası MarakeÅŸ’deydi. Ancak yangın sonrası restorasyon çalışmaları sonrası birden bire nedense tiyatro salonuna dönüÅŸtü. Opera acaba Ä°slam’a ters mi? • Fas’ta 2009 yılında siyah naylon torba üretimi yasaklandı. Daha önce de 25 ülke aynı kararı almıştı. Darısı bize… • Faslı daima masum ve suçsuzdur. ÖrneÄŸin Faslı uçak kaçırmaz, uçak onu bırakmış olur. Bizi Ä°stanbul'a götürecek uçaÄŸa binerken en iyisi bir ÅŸiir mırıldanmaya baÅŸladım. Fas'ın en önemli ÅŸairlerinden Muhammed El-Sabbah'ın bir ÅŸiirini: "Bırak beni düÅŸ göreyim güzelim. Beni kuÅŸatan her ÅŸey derinleÅŸtiriyor içimde tadına doyulmaz düÅŸü. Bir ipek telidir gün dolarım dolarım parmağıma Bir gözgüdür gökyüzü olanaksız o sonsuz yaÅŸamın ters yüzü takılıyor oraya. Boydan boya serin otlar üstüne uzanmış aklığı dipsiz bir esrimeye kendimi bıraktığımda, Usul bir yel estiriyor kokuların yelpazesi avucumda.”
2010-01-07 18:49:51
|
H.Caliskan Uludag |
2013-03-18 11:06:54 - |
Selam Ayna Programinin Degerli Calisanlari.
Fazla soze gerek yok cunki gonullere Taht kurmus bir calisma icindesiniz.Rabbim yolunuzu acik etsin.Hata kaza bela ve tum kotuluklerden sizi korusun.Herzaman evimize misafir oldugunuz icin sizlere Tesekkuru bir borc biliriz.Hepinizi ALLAH a Emanet Olun.Selamlar Saygilar
H.Caliskan Uludag |
|
MERT |
2011-03-31 14:52:23 - |
saim abi gerçekten güzel program başarılarının devemını diliyorum |
|
Ersan Yentürk |
2011-03-25 13:01:53 - |
Merhaba.Ben yeni Moroccolu yani Faslı bir bayanla evlilik yaptım.Dediğiniz gibi insanları çok saygılı ve yardım sever.Düğün törenlerinide görmenizi tavsiye ederim.Çok şatafatlı.Selamlar... |
|
|
|
|
|
BASINDA AYNA |
|
FOTO GALERİ |
|
VİDEO GALERİ |
|
SAİM ORHAN'DAN GEZİ YAZILARI |
|
RÖPORTAJLAR |
|
ANKET |
|