Şehir şehir, ülke ülke dünyayı gezen Ayna, New York seyahatine tüm hızıyla devam diyor.
New Yorklular Manhattan’a Hudson nehrinin altından gidiyorlar
New Yorklular yıllar öncesinden trafiğin akışı kolaylaştırmak için tüneller açmışlar, köprüler kurmuşlar. Lincoln tüneli araçları Hudson nehrinin altından New York’a ulaştırıyor. Yaklaşık 2.5 km uzunluğunda olan bu tünel 1937 yılından beri hizmet veriyor yolcularına.
1980’li yıllarda beyaz Amerikalıların bu bölgeye girmesi yasaktı
Kimilerine göre siyah Amerikalıların manevi başkenti Harlem’i ziyaret ediyoruz. Burası New York’un en yoksul bölgelerinden. Tek tük beyaza da rastlasak hala siyahların egemenliğ hakim burada. Çekim yapmamızdan rahatsız oluyorlar. O kadar ki objektifimizin önünü kapatanlar dahi var. Cadde ve sokak isimleri siyahi ünlü liderlerin isimlerinden oluşuyor.
New York’ta artık Türk kökenli Amerikalı polisler de var
NYPD’de yani New York Polis Teşkilatında çalışan 35 bin civarında polis var. Bu polislerin yaklaşık 60’şı Türk kökenli. New York Polis Teşkilatı 1845 yılından beri faaliyet gösteriyor. Bünyesinde 35 bin 284 polis, yaklaşık 9 bin araç, 11 bot, 8 helikopter, 120 at ve 34 köpek var.
New York’ta gezerken kendimizi Çin’de bulduk
Mahallede dükkan sahipleri Çinli, çalışanlar Çinli ve satılan mallar da Çin malları. New York’ta China Town yani Çin mahallesini geziyoruz. Hayatı boyunca Çin mahallesinde yaşayan yaşlı Çinliler arasında İngilizce bilmeyenler bile var.
New York’un minareli tek camisini ziyaret ediyoruz
New York İslam Kültür Merkezi burası. 96. cadde üzerinde. New York’ta cami olarak inşa edilen ilk bina. Ezanla birlikte cami cemaatle doluyor. Çok farklı milletlerden insanlar bir arada. Hepsi kul olduklarının şuuruyla el pençe divan duruyorlar yaratıcının huzurunda.