Ayna’nın ABD’deki New York yolculuğu farklı konularıyla devam ediyor.
New York; dünyanın her tarafından yüzlerce insanın cazibesine kapıldığı, sokaklarında her yıl 300 civarında filmin çekildiği, yılda yaklaşık 50 milyon turistin gezdiği meşhur şehir. New York’ta 12 bin taksi, 21 bin lokanta ve 65 bin otel odası var.
New York şehrine giriş ücretli.
New York’a araçla gelmek sürücülere çok pahalıya mal oluyor. Para olayı daha şehre girişte başlıyor. New York şehrine girişte her araç 8 Dolar ücret ödüyor. Otopark ücretleri de el yakıyor gökdelenlerin arasında.
Her gün 4 bin kişi Rockefeller Center’ın tepesine çıkıyor
Manhattan adasının en güzel seyredildiği yer Rockefeller Center’ın tepesi. Bizimle birlikte bir sürü insan manzarayı seyretmek için 70 kat yükseğe çıkıyor. Binanın tepesine çıkış ise ücretli ve kişi başına 21 Dolar alınıyor.
Manhattan küçük bir ada ama dünyanın finans merkezi.
Şimdi de finans Merkezi olan Wall Street’teyiz. Burası dünyanın finans merkezi. Amerikan Dolarının basıldığı ve yer altındaki 5 katlı depo bölümünde dünya ülkelerinin altınlarının muhafaza edildiği Federal Reserve Bank ve New York Stock Exchange yani New York borsası Wall Street’te. İşlem hacmi bakımından Dünyanın en büyük Borsası New York Borsası.
Bisiklet hırsızlıklarına çok sık rastlanıyor Manhattan’da
Manhattan adasına insanlar genellikle araçlarıyla gelmiyorlar. Çünkü araç park ücretleri çok yüksek. Ulaşım için taksi, metro, otobüs ya da bisiklet tercih ediyorlar. Bisiklet parkları ise ücretsiz. Ancak insanlar bisikletlerini parklara kalın zincirlerle kilitleseler bile şehrin göbeğinde çalınmalarına engel olamıyorlar. Bisikletin zincirini kesemeyen hırsız demir kadrosu hariç her şeyini çalıyor.
Bina o kadar yüksek ki kameramızın kadrajına bile sığdıramıyoruz
New York’un sembolü Empire State binası 381 m yüksekliğinde. Bina 102 katlı. Eğer televizyon kulesini de hesaba katarsak yerden yüksekliği 434 m. Empire State binası 1931 yılında yapıldığında o günün en yüksek gökdeleniymiş.
Bedava gazeteye rastladık New York’ta
New York oldukça pahalı bir şehir. Ancak New York’un bazı sokaklarında ücretsiz gazeteler var. Bu gazeteyi çıkartanlar gazeteye verilen reklamlardan para kazanıyorlar. Biz de hiçbir şeyi bedava bulamadığımız New York’ta bedava gazetemizi alıp, yolumuza devam ediyoruz.
New Yorkluların sabah kahvaltısı bagel ve kahve
Bagel Amerikan kültüründe çok önemli. Evde aile ile birlikte kahvaltı alışkanlığı olmadığından neredeyse herkes soluğu bu tür dükkanda alıyor sabahları. O kadar ki bagel ve kahve satan dükkanlarda sıraya giriyor insanlar. Biz de sabah bagel ve kahveli sabah kahvaltımızı yaptıktan sonra çekimlerimize devam ediyoruz.
Çift katlı köprüler trafik sıkışıklığını önemli ölçüde azaltıyor
1298 m uzunluğundaki Verrazano Köprüsü Amerika’nın en büyük asma köprüsü ve çift katlı. 1964 yılında tamamlanan köprü Brooklyn’i Staten adasına bağlıyor. George Washington köprüsü de çift katlı olanlardan.
New York’ta ud ve darbuka çalan Amerikalılara rastlıyoruz
2006 yılında faaliyetlerine başlayan Türk Kültür Merkezini ziyaret ediyoruz. Yeri meşhur 5. Cadde üzerinde. Merkezde Amerikalının biri ud çalıyor diğeri darbuka. Amerikalının ağzından “Yağdır mevlam su” ve benzeri şarkılar, türküler dökülüyor. Kültür Merkezinde aynı zamanda 2007 yılından beri Türkçe dersleri veriliyor. 3 kişi başlayan derslere şimdi 80 öğrenci devam ediyor.