Ayna akşam Nijer’den seslenecek sizlere. Dünyanın en fakir ülkelerinde biri olan Nijer’de birçok ilginç manzara karşılıyor Ayna ekibini.
Nijer topraklarına hayat veren Nijer nehri kenarındayız Ayna olarak. Burası adeta bir açık hava çamaşırhanesini andırıyor. Nijerli kimi erkekler Nijer Nehri sularında çamaşır yıkayarak geçimini sağlıyor. Elektriğin ve suyun çok pahalı olduğu ülkede Nijer’in suları ve insan gücü kullanılıyor çamaşırlar için. Nehrin suları banyo yapanların ve yer yer balıkçıların da uğrak yeri.
Ayna dünyanın ilk dinozor mezarlığından çıkarılan devasa iskeletleri görüntüledi. Nijer çöllerinde Agadez denen bölgede bulunan iskeletler bunlar. İlk olarak aynı bölge yakınlarından çıkarılan bir timsah iskeleti dikkatimizi çekiyor. 110 milyon yıl önce yaşamış bu timsah 12 metre uzunluğunda ve yaşadığı dönemde 8 ton ağırlığında bir timsahmış. Çene genişliği bile bir insan boyunun yarısı kadar olan bu timsah şu haliyle bile çok ürkütücü görünüyor. Müzede yine 130 milyon yıllık devasa dinozor iskeletleri sergileniyor.
Ayna’da ayrıca müzenin içinde bulunduğu geniş park içindeki yerel el sanatları atölyeleri görme şansı bulacaksınız. Diğer Afrika ülkelerinde olduğu gibi Nijer’de de ağaç oymacılığı, bronz ve gümüş üzerine işçilik,çömlekçilik ve el dokumaları çok yaygın.
Nijer’de hayatın içine biraz daha girmek ve kırsal hayatı keşfetmek üzere yollara düşüyoruz. Hedefimizde bir köy var ama gidiş yolcuğumuz bile bize ülkeyle ilgili epey fikir veriyor. Kasisli toprak yollarda ilerlerken otoban gişelerini andıran bir engelle karşılaşıyoruz. Bir ağaç gölgesinde, toprak yola giriş halatla engellenmiş. Öğreniyoruz ki bu ülkede yol toprak da olsa para ödeniyor girişte. Bu para asfalt yol yapımı için kullanılacakmış.
Issız toprak yolda ilerlerken karşılaştığımız birkaç araç dışında sadece yük taşıyan eşekler görüyoruz.. Ne bir benzin istasyonu ne de başka bir şey. Böyle bir yolda bozulan aracımızı Allah’tan geçen bir arabanın yardımı ile köye kadar çekebiliyoruz.
Bu meşakkatli yolculuğun sonunda köye vardığımızda hemen çocuklar sarıyor etrafımızı. Bu köyde insanlar su için her gün metrelerce derinlikte kuyulardan su çekmek zorunda. Akşam yemeği için de toplanan bitkiler saatlerce dibekte dövülerek öğütülüyor. Kerpiçten evlerinde yatacakları yatak ve bir kaç yemek kabından başka bir şey yok. Ayna bu Nijer köyünden çok çarpıcı görüntülerle gelecek ekranlara.
Nijer bölümümüzün fragmanını izlemek için tıklayınız: http://www.youtube.com/watch?v=mJep40b7tso&feature=youtu.be