Ayna dünya üzerindeki yolculuğuna Etiyopya ile devam ediyor.
Burası Eski Habeşistan Krallığının toprakları…Onlarca farklı kabileye sahip ülkede 81 tane yerel dil konuşuluyor.
Kuşbaşı bakıldığında zıtlıklarla dolu bir şehir görülüyor. Şehrin dört bir yanında yükselen modern binalarla beraber binlerce teneke evde hayat sürüyor. Kimileri ise bir teneke evden bile yoksun yaşıyor, Etiyopya’da. Akşam şehirde herhangi bir caddenin kenarında kaldırımları döşek olarak kullanan bir sürü insan görebilirsiniz.
Bu şehrin bir başka üzücü gerçeği de dilenciler…Sıkışan trafiği fırsat bilen dilenciler hemen yanınızda beliriveriyor. Suç oranı ise sanıldığı gibi yüksek değil.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen gelişimini sürdürüyor bu ülke. Sizi egzoz dumanına boğan araçlar bir yana son model lüks arabalara da seyrediyor trafikte. Tarihlerinde hiç sömürge durumuna düşmemiş olmalarından olsa gerek beyaz düşmanlığı yok bu ülkede.
Başkent Addis Ababa iklimi ile de çok cazip. Yazın klimaya kışınsa sobaya ihtiyaç duymuyor, başkent halkı.
Başkente 505 kilometre uzaklıktaki Harar şehrindeyiz. Harar’da her akşam turistlere yönelik ilginç bir gösteri yapılıyor. Gösterinin aktörleri yırtıcı sırtlan sürüsü ve onlarla iyi dostluk kurmuş gibi görünen bir Hararlı. Bu sırtlan dostu adam küçük bir çubuğa taktığı etleri, sırtlanlara ağzıyla yediriyor. Adamın her akşam yaptığı ziyafete eksiksiz katılıyor sırtlan sürüsü. Adam meslekte oğlunu da yetiştirmek için ona da sırtlan besletiyor. Kimi turistler de adama karşı kedi gibi davranan sırtlanların uysallıklarından cesaret alıp sırtlanları besleme girişiminde bulunuyorlar.
Harar’ı geride bırakıp ülkenin güneyine Sudan sınırına doğru yola çıkıyoruz şimdi de. Mürsi kabilesinin yaşadığı topraklar buralar…Mürsi kadınlarının bambaşka bir güzellik anlayışı var. Kabilenin önde gelen ailelerinin kızları ergenlik çağına geldiklerinde dudaklarını delerek buraya bir tabla yerleştiriyorlar. Küçük bir tabak büyüklüğündeki tablayı dudağa yerleştirebilmek için önce alt dudak sivri bir cisimle deliniyor. Açılan yaranın iyileşmesi engelleniyor ve yara zamanla daha da büyüyüp tablanın yerleşebileceği hale geliyor. Alt dudakların akıbetine kulaklar da maruz kalıyor ve kulaklarda da büyük delikler oluşturuluyor.